13 Kasım 2011 Pazar

Türklüğe ve Türkiyeliliğe Koyu Milliyetçi Bir Bakış

Türk kimdir, Türkiyeli mi Türk mü, hangisi tercih edilmeli? Son zamanlarda artık Türk kavramı kayboldu, Türkiyeli olma kavramı hayatımıza girdi. Bu sefer bir sosyalistin gözünden değil, koyu bir milliyetçinin gözünden nasıl görünebilir bu kavramlar, ona kafa yormaya karar verdim. Öncelikle Türk, Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez vs. gibi kavramlar bizim etnik kökenimizdir. Annemizden ve babamızdan kalan kimliğimizdir. Bize kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi gösterir bu tanımlar. Böyle bir düşünceyle yola çıktığımızda koyu bir Türk milliyetçisi kendini Türk olarak tanımlar. Ama aynı şekilde Kürt bir insanı da sırf bu ülkede yaşadığı için Türk kabul ediyor. Şimdi koyu bir milliyetçilikle başlarsak eğer, eğer Türklük senin kimliğinse, annenden babandan kalan bir mirassa, seni tanımlıyorsa demekki bu tanım senin için çok değerlidir ve bir Kürt'le bu kavramı paylaşman, onun senin soyundan gelmediğini bildiğin halde onu kendin gibi görmen atalarına, köklerine büyük bir saygısızlıktır. Türk olmayan birisi nasıl Türk olabilir ki senin koyu milliyetçi tavrına göre. Bugünkü sözde milliyetçiler oysa bu ülkede yaşayan herkesi Türk olarak görüyor. Buna Türk Dil Kurumu da dahil. Oysa senin kanın sana özgüyse, en değerlisiyse niye bu tanımı başkalarıyla paylaşıyorsun ki?

Aslında bu tanımlamalarla gerçek bir milliyetçinin nasıl düşünmesi gerektiğine bir atıfta bulunmuş olduk. Bazıları çıkıp senden ne de güzel milliyetçi olurmuş, yanlış yoldasın diye bir laf atmada bulunabilir. Neyse konuyu dağıtmamak adına, bu konuya bir de hümanistçe bakmakta yarar var. Her insan -eğer inançlı biriysek- Havva'dan ve Adem'den geliyor ve hepimiz onların evlatlarıyız. Gözümüz, kaşımız, ten rengimiz, aksanımız, dilimiz yaşadığımız bölgelere göre tabi ki farklılık gösterecektir ancak birimizin diğerinden üstün olmasına gerek gösterilecek şeyler değildir bunlar. Yani kısacası aynı yerden geliyoruz ve hepimiz eşitiz. Aynı şekilde -eğer inançsız biriysek- hepimiz maymundan geliyoruz ve başka bir yazımda daha bahsettiğim gibi maymunları türlerine göre ayırmaya kalkmak tam bir ahmaklıktır. Etnik kökenlerimiz kendimizindir, geldiğimiz yerdir ama hiçbir etnik köken diğerinden üstün değildir. Şimdi Türk etnik kökense ve Türkiye'de bir devlet adıysa; Türk olmayan insanlar da etnik köken üzerinde değil de bir devletin toprakları üzerinde yaşıyorsa o insanlar Türk değil, Türkiyelidir. Bütün meselenin kısa tanımlaması budur. Bir Kürt'ü veya Ermeni'yi zorla Türk yapamayız ki zaten geldiği köken de bellidir. Aynı şekilde Türklüğü bir üstün kimlik haline de getiremeyiz. Bunu yapmak demek insanın eşitliği inancımıza ters olur. O zaman herşey birbiriyle eşitse ortak payda yaşadığımız toprak parçasıdır. Hiçbir insanı zorla olmadığı birşeymiş gibi gösteremeyiz. Kendisine yabancı, geçmişine uzak halde yaşamaya zorlayamayız.

Aslında bu başlıkla ve yazıyla milliyetçilerin takındığı "bu ülkedeki herkes Türk'tür" anlayışına koyu bir milliyetçilikle yanıt verip, kendimce çürütmüş olup; aynı zamanda hümanistçe neyin ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini konuşmuş olduk. Yine tabi kendimce.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder