17 Eylül 2011 Cumartesi

Hukukun Olmayan İnsanlığı

Elimizden geldiğince bu blog aracılığıyla bilgi ve fikir paylaşmaya çalışıyoruz, farkındaysanız. Aslında farkındasınız, iyi kötü okunuyoruz. Hepiniz sağ olun. Ancak bu blog bizim asıl işimiz değil, birazcık yan dal olarak görüyoruz sanki. Biraz da bazı şeylerin aydınlanması için uğraşıyoruz. Tabi ki kendi görüşlerimiz çerçevesinde. İşte bu yüzden de her şeyi anında yazamayıp, sonraya bıraktığımız da oluyor maalesef. Çünkü başka işlerle de uğraşmak zorundayız yaşam içinde.


İşte bu geç kalınmış yazılardan biri de bu okuduğunuz yazı. Oda-TV'yi veya Soner Yalçın'ı duymuşsunuzdur. Oda-TV'nin yöneticilerinden Doğan Yurdakul'u da belki duyanlar olmuştur. Tecrübeli gazetecilerdendir kendisi yani yıllarını bu mesleğe vermiştir ve şimdi de Soner Yalçın gibi tutukludur. Birtakım iddalar mevcut kendileri hakkında. Ancak konu bu iddialar değil, ölümcül derecede hasta olan Güngör Yurdakul yani Doğan Yurdakul'un eşi. Maalesef kanunlarımız bir tutuklunun (hüküm giymiş veya giymemiş farketmiyor) hasta olan yakınıyla görüşmesine izin vermiyor. Bir tutuklu (hüküm giyse de giymese de) belki dünyanın en lanet insanı olabilir, cani, terörist, siyasi suçlu aklınıza ne geliyorsa yani ama o tutuklunun insanlığını unutuyorsa hukuk sistemi, orada bir yanlış vardır. Maalesef Güngör Yurdakul hayata gözlerini yumdu ve şimdi eşinin cenazeye gidip gidemeyeceği tartışılıyor. Aslında kanunlara göre hüküm giymiş biri için bu hak bulunuyorken; yargılanması devam eden bir kişi için bu kanun yoruma açık. Yani istenirse gidip eşinin cenazesine katılabilir ya da istenmezse hiçbir adım atılamaz. İyi ki istenmemeyi akıl edemediler de Doğan Yurdakul eşinin cenazesinde büyük ihtimalle olacak.


Şimdi sorum şu: Belki Doğan Yurdakul en büyük cezaya çarptırılacak yargılanma sonunda. İşte o zaman bile bir mahkumun insan olma özelliği ortadan yok mu olacak? Aslında mahkum olmamış bir tutuklu olsanız bile, daha ceza almadığınızdan suçsuz olsanız bile, sizin bir insanlığınız yok hukuk karşısında. Bugün 12 Eylül yasaları bunlar diye söyleyip duruyoruz ama bunu değiştirmek bizim elimizdeyken, anayasa ve yasaları ne zaman düzeltebileceğiz? En önemlisi düzelteceğiz diyelim ama hukuka insanlığı da katabilecek miyiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder