10 Eylül 2011 Cumartesi

11 Eylül Gerçekten Bir Terör Örgütü Ürünü Mü?

El Kaide terör örgütünün bayrağı
Birkaç saat sonra 11 Eylül saldırısının 10. yıl dönümüne girmiş olacağız. Bunu son zamanlarda Amerika'nın içerisinde bulunduğu teyakkuzdan da anlamaktayız zaten. Bu 'terör' saldırısını El Kaide isimli terör örgütü üstlenmişti. Biraz El Kaide'ye değinelim bu noktada.

El Kaide 1988 yılında Amerika eliyle SSCB ile olan soğuk savaşta bir piyon olmak üzere kurulmuştur. Amaç SSCB'ye terör belasını sarmak ve de Afganistan'dan uzak tutmaktır. Türkiye'de de olmak üzere bir çok farklı ülkede kanlı eylemler gerçekleştirmiş olan bu örgütün en popüler eylemi ise 11 Eylül saldırısıdır.

El Kaide'nin 2 mayısa kadar ki lideri olan Usame Bin Ladin ise Amerikan ordusundan eğitim almış bir terör örgütü lideridir. Fakat ilginç olansa Suudi Arabistan'da yaşayan çok zengin bir ailenin çocuğu olmasıdır. Genelde hatta %100'e yakını fakir ya da ezilmiş insanlardan oluşmuştur terör örgütlerinin. Bu durumdan bile anlaşılabileceği üzere El Kaide ve 11 eylül saldırısı sıradan bir vaka değildir.  


11 Eylül 2001    

11 Eylül 2001'de hatırlayanlarınız olacaktır, o sıralar Amerika Başkanı olan G. W. Bush saldırı haberini bir okulda almıştı. İlk bakışta haberi aldıktan sonraki hal ve hareketlerinin korku ve sinirle karışık olduğunu fakat soğukkanlılığını koruduğunu düşünüyorsunuz. Ancak görüntüyü tekrar izleyince böylesine ağır ve tarihi bir saldırıyı öğrendikten sonra gözlerindeki heycan ve endişe dışında aşırı soğukkanlılıkla karşıladığını farkediyorsunuz. Adeta bekliyormuş biliyormuşçasına..

Körfez Savaşı'da Saddam Hüseyin'i deviremeyen Amerika (1990-1991 tarihinde G. W. Bush'un babası olan G. H. W. Bush oturuyordu başkanlık koltuğunda) bu kez daha kararlıydı. Irak'a sadece petrol değil su rezervi ve de şirketlerin istihdamı için girmek istiyordu. Orta Doğu'nun en önemli iki nehirin ,Fırat ve Dicle, geçtiği iki ülkeden biriydi Irak, Türkiye ise diğeri. Şirketlerle kol kola hareket eden A.B.D başkanlık makamı içinse savaş askeri bir yenilgi olsa da mali bir başarıdır. Zira United Fruit Company ve Zapata Oil şirketlerinin sahibidir G. W. Bush. Yatırım ve yönetimsel olarak oldukça zayıf olan Bush nasıl olurda bu kadar büyük şirketlere sahip olurdu. Bu da babasının oğlunun gelişimi için gözden çıkardığı bir çok Hindu-Çin, Latin Amerika ve Orta Doğu ülkeleri sayesinde olmuştu.

11 Eylül saldırısı esnasında uzaktan çekilmiş bir görüntü

Gelelim 11 Eylül saldırısına; hava ve kara taramaları en gelişmiş ülke olan Amerika, ne hikmetse kaçırıldığı belirlenmiş ve S.O.S veren iki yolcu uçağının arka arkaya rahatça New York'a girmesine ve dünyanın en sıkı güvenliğiyle korunan Dünya Ticaret Merkezine saplanmasına hiç bir müdahalede bulunamıyor. Üstelik ikiz kulelerin korumasını sağlayan güvenlik şirketinin sahibi G. W. Bush'un küçük kardeşi iken. Bu esnada ise Usame Bin Ladin'in ailesi Bush ailesinin özel uçağıyla Amerika'dan Suudi Arabistan'a gitmekte. 

El Kaide lideri Usame Bin Ladin; Amerika başkanlık seçimlerine bir seneye yakın bir süre kala popülaritesi düşmekteyken bir anda öldürülüveriyor. Üstelik Amerikayla iyi ilişkiler içerisinde olan Pakistan'da bir villada rahatça hayatını sürdürür ve de örgütünü idare ederken.

Kendi yarattığı bir garabete işlerini gördürüp, mağduru oynayarak işi bittikten sonrada çıkarları doğrultusunda eliyle koymuş gibi liderini bulup öldürüp dünyaya 'terörle mücadele' ediyoruz diyor Amerika. Pek tabii Irak'da yataklarında eşleriyle yatarken hiç bir suçları olmadan yatak odaları basılıp yataklarında çocuklarının gözleri önünde öldürülen ve bir ülkenin beyni olan 1.000 kadar akıl ve bilim adamını bizzat askerleriyle öldürdüğünü söylemez Amerika.

Fakat popüler kültürün yaşam alanlarının her noktasına girmesiyle ki özellikle gazeteler boyutunda, halkların git gide daha da teslimiyetçi bir yapıya bürünmesiyle yozlaşma asıl amacına ulaşmaktadır. Bu da 'devlet' eliyle yapılan terörü meşrulaştırmakta ve destek vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder